Kalabalık, acımasız bir savaşın kıyısında, imkansız bir aşkın hikayesi. Ülkemizin başarılı genç yazarlarından Hamit Çağlar Özdağ’ın yazdığı, usta sanatçı Mazlum Kiper’in eşsiz şekilde seslendirdiği Kalabalık, aşka ve savaşa dair heyecanlı ve tutkulu bir macera.
Miladi 1709 yılına gelindiğinde, Devlet-i Âliyye eski günlerinden uzaktır. Muhteşem zamanlar geride kalmış, Osmanlı’nın kılıcı keskin olsa da yaşı ilerlemiştir. Avrupa’da taht kavgaları sürerken, Büyük Petro’nun Rusya’sıyla XII. Şarl’ın İsveç’i amansız bir harbin içindedir. Petro’ya Deli, Şarl’a da Demirbaş sanını kazandıracak Büyük Kuzey Savaşı’nın gün gelip de Osmanlı Devleti’ni kasıp kavuracağını kimse öngörememektedir.
Kopacak fırtına, Türk kızı Zeynep ile İsveç oğlu Gustav’ı içinden çıkılmaz girdaplara savuracaktır. Osmanlı’nın, İsveç’in ve Rusya’nın kaderi birbirine bağlanmışken, iki gencin yüreğinde yanan ateşin nelere kadir olduğunu kendileri dahi bilmemektedir.
Her şeyin sonunda, Türkçe’den İsveççe’ye geçecek “Kalabalık” kelimesi, tüm yaşanacaklar arasında önemsiz gibi gözükse de, iki kültürü birbirine bağlayan bir sembole dönüşecektir.
Kalabalık, acımasız bir savaşın kıyısında, imkansız bir aşkın hikayesi. Ülkemizin başarılı genç yazarlarından Hamit Çağlar Özdağ’ın yazdığı, usta sanatçı Mazlum Kiper’in eşsiz şekilde seslendirdiği Kalabalık, aşka ve savaşa dair heyecanlı ve tutkulu bir macera.
Miladi 1709 yılına gelindiğinde, Devlet-i Âliyye eski günlerinden uzaktır. Muhteşem zamanlar geride kalmış, Osmanlı’nın kılıcı keskin olsa da yaşı ilerlemiştir. Avrupa’da taht kavgaları sürerken, Büyük Petro’nun Rusya’sıyla XII. Şarl’ın İsveç’i amansız bir harbin içindedir. Petro’ya Deli, Şarl’a da Demirbaş sanını kazandıracak Büyük Kuzey Savaşı’nın gün gelip de Osmanlı Devleti’ni kasıp kavuracağını kimse öngörememektedir.
Kopacak fırtına, Türk kızı Zeynep ile İsveç oğlu Gustav’ı içinden çıkılmaz girdaplara savuracaktır. Osmanlı’nın, İsveç’in ve Rusya’nın kaderi birbirine bağlanmışken, iki gencin yüreğinde yanan ateşin nelere kadir olduğunu kendileri dahi bilmemektedir.
Her şeyin sonunda, Türkçe’den İsveççe’ye geçecek “Kalabalık” kelimesi, tüm yaşanacaklar arasında önemsiz gibi gözükse de, iki kültürü birbirine bağlayan bir sembole dönüşecektir.
Sesli kitapların büyülü dünyasına adım at.
Türkçe
Türkiye