App Store

Google Play

{{seriesTitle}} - Kitap serisi

TR - Details page - Device banner - 894x1036

Sesli kitapların büyülü dünyasına adım at.

Dinle ya da oku

Ayşegül Çelik

“Sahici bir kadın”
Bir kitap kurdu, delişmen, sivri, dediğim dedik bir kadın.. Ertem Eğilmezli, Müjdat Gezenli, Yılmaz Grudalı, Adile Naşitli yıllar… Türkiye’nin kadın Şarlo’su…
“Sanatçının işi muhalefettir” diyen Gruda, göçmen sorunundan, küresel ısınmadan da bahsederek tam 57 yıl sahnede kaldı. "

İsmet Numanoğlu

Sesle Kitap

Bize Kalan

Ayşen Gruda

Bize Kalan serisinin yeni bölümlerinden bildirim yoluyla haberdar olmak için seriyi takip etmeyi lütfen unutmayın.

“Futbolun Ordinaryüsü…”
Daha çocukken başladı antrenörlerin aklını karıştırmaya. Çocuğun futbolu bir acayipti! Gençliğinde Avrupa gözlerini dikti ona; Barcelona, Real Madrid ve daha kimler kimler… 
Ama o, Adalıydı. Bir defa, Beşiktaş maçından sonra vapuru kaçırmamak için kramponlarıyla iskeleye koşmuştu. Büyük Ada’nın kedileri yolunu gözler, üç beş dakika sohbet etmek isteyenler iskelede, ada vapurunu beklerdi. İnsan, sporcu, futbolcu: Lefter.

Lefter

Bize Kalan serisinin yeni bölümlerinden bildirim yoluyla haberdar olmak için seriyi takip etmeyi lütfen unutmayın.

“İçki olsa şampanya, sultan olsa Hürrem olurdu.”
1925’lerin telaşlı, çocuksu operet oyuncuları, tahta kerevetlerle yükseltilen sahne, Muhsin Ertuğrul, Yaşar Kemal, Muammer Karaca, Sait Faik … Verem, terk ediş, tekmili bir perde!
Bir kitap kurdu, bir yazar, bir öğretmendi o… Hikayesi annesizlikle başladı. Dönüp dönüp aynı adama aşık olan, sahneye adım attığında, ister şarkı söylesin, ister dans etsin, ister girip rolünü oynasın, seyirciyi ayağa kaldıran bir kadın: Gülriz!

Gülriz Sururi

Bize Kalan serisinin yeni bölümlerinden bildirim yoluyla haberdar olmak için seriyi takip etmeyi lütfen unutmayın.

“Melek gibi bir çocuk…”
1960’ların İstanbul’unda, çiçeği burnunda bir gitarist.. Kutulardan yapılan vurmalılar, kafası yapıştırılarak çalınan gitarlar, dünyanın aşkla, müzikle döndüğü yıllar..
Bir köşesinden Ferhan Şensoy’un, bir köşesinden Erkin Koray’ın çıktığı, içinden Barış Manço’nun peruğuyla geçtiği bir hikaye..
Hep iyilikle, sevecenlikle tarif edilen biri; melek gibi bir çocuk: Özkan Uğur

Özkan Uğur

Bize Kalan serisinin yeni bölümlerinden bildirim yoluyla haberdar olmak için seriyi takip etmeyi lütfen unutmayın.

“Kadere el kaldıran kadın..”
Aşk, şarkılar, şiirler, resimler, sonra yine şarkılar, yine şarkılar… Cemal Reşit Reyler, Fikret Muallalar, Nazım Hikmetler’le dolu bir hayat… Ölümler, hastalıklar, tükenişler ve sonra canını dişine takıp geri gelişler.. 
Türkiye’de ilk konservatuar mezunları, mezarlıkta söylenen aryalar, ilk müzikaller ve o! Almanya’nın gözlerini ayıramadığı Wagner sopranosu, Türkiye’den çıkan öncü bir ressam. Dünyanın saygı duruşunda izlediği, ele avuca sığmaz, baş eğmez bir kadın! Semiha!

Semiha Berksoy

Bize Kalan serisinin yeni bölümlerinden bildirim yoluyla haberdar olmak için seriyi takip etmeyi lütfen unutmayın.

“Gülüşünün rakibi bile yok..”
1940’larda dadılarla, lalalarla, bir tiyatronun üst katında başlayan hayat, babasıyla aynı yaşta sona erdi. Eğer hayatta duygulara rol biçilseydi Adile’nin hayatında başrolde acı olurdu. 
Kendi yaşındaki arkadaşının annesini oynamakla başlayan anaç roller, o istemese de üstüne yapıştı. Zaten hayatın onu sınadığı yer de bu annelik meselesi olacaktı. 
Bugün hâlâ kulaklarımızdaki gülüşün hikayesi…

Bize Kalan - Kitap serisi

Bize Kalan - Kitap serisi

Bize Kalan kitapları sırasıyla

Dinle ya da oku